Haber

Erdoğan: “Millet verilen sözlere bakıp, şehrini hangi belediye başkanının yönetmesini istiyorsa ona göre tercihini yapacaktır.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kağıthane-Gayrettepe Metrosu’nun açılış töreninde; “Millet verilen sözlere bakacak. Gönül ve akıl terazisinde tartacak ve şehrini hangi belediye başkanı yönetmek isterse hür iradesiyle tercihini yapacaktır. Her zaman olduğu gibi biz de bu iradeye sahip çıkacağız. Sandıktan çıkıyor” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapımı tamamlanan İstanbul Kağıthane-Gayrettepe Metrosu’nun açılış töreni bugün Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un da katıldığı açılış töreninde konuşan Erdoğan, metroyla ilgili bilgiler verdi.

Erdoğan şunları söyledi:

“SİZE SÖYLEDİĞİMİZ ZAMAN, ONU YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ: Bir kez söylediğimizde yaparız. Bunu asılı bırakmıyoruz. Benim belediye başkanlığımdan başlayarak, sonra hükümete geldik ve hükümette Ulaştırma Bakanlığı olarak bu yolları, bu hızlı tren hatlarını yaparken aynısını İstanbul’umuzda da yaptık ama unutmayın ne yazık ki ne yaptı? kazıyı yapıyorlar mı? Kim olduğunu biliyorsun, söylememe gerek yok. Aslında raylı sistem projelerinde en önemli, hassas ve sorunlu konulardan biri; Hattın beyni diyebileceğimiz sinyalizasyon sistemidir. Çok şükür ASELSAN-TÜBİTAK işbirliğiyle artık bu alanda başkalarına bağımlı değiliz. TÜBİTAK, ASELSAN sinyalizasyon sistemi için gerekli araç üzerindeki ekipmanların hatlarına yerleştirilecek sistemler ile istasyonlara yerleştirilecek akıllı sinyal sistemlerini geliştirdi. Yapıyoruz. Yurt dışından ithalat yoktur. Yine bu hatta kullanılacak 60 adet sürücüsüz metro aracı Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikada üretiliyor. Başta savunma sanayii olmak üzere teknolojiye ilişkin her konuda tam bağımsız bir Türkiye hedefine ulaşana kadar kararlılıkla çalışacağız.

MİLLET BAŞKANLIĞINA BAŞTAN BAĞIŞ YAPANLAR sen MDUR: ‘İki günü birbirine eşit olan zarardadır’ diyen bir inancın mensubuyuz. Siyasette parolamız vatandaşlarımıza kesintisiz hizmet sunmaktır. Kim ne derse desin şehirlerimizin ihtiyaçlarını karşılamayı, sorunlarına çözüm bulmayı asli görevimiz olarak görüyoruz. Bizim siyasi vizyonumuzda millete hakimiyet yoktur, kulluktur. Milleti küçümseyenler, milleti küçümseyenler, millete karşı kibirli ve kaba davrananlar siyasette kaybetmeye mahkumdur. Artık 31 Mart akşamı inşallah hepsini bir arada göreceğiz. Türk siyasi tarihine baktığınızda bunun sayısız örneğine şahit olacaksınız. Milletin yetki ve güven verdiği ama hakkını veremediği pek çok bakanın, başbakanın, belediye başkanının siyaset sahnesinin tozlu raflarında unutulduğunu göreceksiniz. Aynı şekilde şehirlerine, kasabalarına, ülkelerine yapmış oldukları hizmetlerle milletin gönlünü kazanan sayısız siyasetçimiz ve devlet adamlarımız da bulunmaktadır.

HER KULLANICIDA KUSURLARIMIZ OLABİLİR: Bu gerçekler ışığında her zaman kendimizi hesaba katıyor ve kendimize şu soruyu soruyoruz: “Bugün ülkemiz, milletimiz ve insanlık için ne yaptık?” her gece. Arkamızda iyilik ve minnetle anılacak bir miras bırakmak istiyoruz. Siyasetin iniş çıkışlarında pek çok zorlukla, engellerle, adaletsizliklerle, hukuksuzluklarla karşılaştık. 1990’lı yıllarda Türkiye’de büyükşehir belediye başkanlığı yapmış bir kardeşiniz ve siyasetçi olarak, vesayetin gölgesi ülkemizin üzerine kabus gibi çöktüğünde, zorluklar karşısında asla pes etmedik, yılmadık. Millete hizmet aşkıyla aramıza kimsenin girmesine izin vermedik. Bunu her zaman söylüyorum. Biz laf üstüne konuşanlardan değil, taş üstüne taş koyanlardan olmaya çalışıyoruz. Vatandaşımızın ‘Allah ondan razı olsun’ şeklindeki samimi duasını her türlü siyasi ve dünyevi kaygının üzerinde görüyoruz. Bizim anlayışımıza göre, ülkesine ve halkına gerçekten hizmet etmek isteyenler ya bir yol bulacak ya da açacaktır ama onlar hiçbir zaman yolda kalanlar arasında olamayacaktır. Elbette her insan gibi bizim de eksikliklerimiz, eksikliklerimiz, eksikliklerimiz olabilir.

ALANIMIZDAKİ BİRÇOK HİZMETİ İSTANBUL’A GETİRDİK: Tüm samimi çabalarımıza, tüm çabalarımıza rağmen başaramadığımız konular olabilir ama kurallar ne olursa olsun, önümüze hangi engeller çıkarsa çıksın vatana, millete hizmet çabamızdan asla vazgeçmiyoruz. Zorluklara aldırış etmeden, sorunları abartmadan, bahane bulmanın kolayına kaçmadan, Türk Asrı hedefimize sabırla yürümeye devam ediyoruz. Burada bu konunun bir kez daha altını çizmek istiyorum. Bizce 85 milyon vatandaşımızın tamamı, oy tercihi ne olursa olsun eşit derecede hizmete ve saygıya layıktır. 21 yılı aşkın iktidarımızın hiçbir aşamasında belediyelerimizi siyasi renklerine göre ayırmadık. Kampanya döneminde yaptıklarımızı anlattık, projelerimizi paylaştık, muhalefete yönelik eleştirilerimizi açık yüreklilikle dile getirdik. Seçimin bittiği gün sandık iradesine saygı göstererek hizmetlerimize kaldığımız yerden devam ettik. Bu durum İstanbul için de geçerli. Eğer İstanbul bugünkü halinden çok daha kötü bir duruma gelmediyse bunun en büyük nedeni sorumluluğu üstlenmiş olmamızdır. Hükümetimizin misyonu kapsamındaki hizmetlerden çok daha fazlasını İstanbul’a getirerek şehrin iflas etmesinin önüne geçtik.

ARZUNUZU GERÇEKLEŞTİRMEK İSTİYORSANIZ, MURAT’A SİZ SAHİP ÇIKINIZ: Şimdi neredeyiz Kağıthane? Kağıthane’nin Haliç’e bağlanan kısmının nasıl toprak gibi aktığını hatırlıyor musunuz? Belki gençler hatırlamayabilir ama anneleri, babaları çok iyi hatırlıyor. Peki Boğaz’ın bunca pisliğini ve pırıl pırıl tertemiz suyunu ne yaptık? Buraya bağladık, Kağıthane’ye, Haliç’e bağladık. Bundan sonra buradaki suya ne oldu? Çok açık hale geldi. Yaptık. Bir kez söylediğimizde yaparız. Bundan sonra bunu yapacağız. Biz bunu Murat’ımızla (Kurumumuzla) yapacağız ama siz amacınıza ulaşmak istiyorsanız, siz de Murat’ı koruyacaksınız. Durmaksızın. Burada 61 gün kaldı. Devam etmek. Bir tarafta belediyeler, diğer tarafta hükümet olarak el ele vererek ülkemizi ayağa kaldıracağız. İstanbul’umuzu, Ankara’mızı, İzmir’imizi, Eskişehir’imizi, Konya’mızı, Kayseri’mizi ve ülkemizin 30 büyükşehirini canlandıracağız. Son 2 yılda 51 kilometrelik metro hattını İstanbulluların hizmetine sunmanın mutluluğunu yaşadık. Sabiha Gökçen Havalimanı-Pendik Metrosu gibi önemli bir projeyi İstanbul ve bölgedeki diğer illerin halkının hizmetine sunduk. Elbette bunları yeterli bulmuyoruz.

FATİH ŞEHRİNİ İNŞAATINA BAŞLANAN METROLARI BİLE İNŞA ETMEYEN ZİHNİYETLERE BIRAKMAYACAĞIZ: İstanbul gibi her geçen gün büyüyen bir şehrin artan ulaşım altyapı ihtiyaçlarına ve diğer sorunlarına çözümler geliştiriyoruz. Atalarımız ne güzel söylemiş; ‘İstanbul bela çıkaran değil, kurtarandır.’ Bu bilinçle çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Partimin Gençlik Kolları başkanı olduğum gençliğim, ah keşke bu Kağıthane bir dil konuşabilseydi. Burada günlerimiz geldi geçti ama çok şükür Kağıthane buraya geldiyse o da bizimle geldi. Şu anda İstanbul genelinde toplam uzunluğu yaklaşık 53 kilometre olan 4 metro hattının inşaatı devam ediyor. Bakırköy, Bahçelievler, Kirazlı Metro sınırı, Halkalı, Başakşehir, İstanbul Havalimanı Metro sınırı, Altunizade, Çamlıca Camii, Bosna Bulvarı Metro hattı, Kazlıçeşme, Sirkeci raylı sistemi ve yaya odaklı yeni nesil ulaşım projesini tamamlayarak hizmete açacağız. İstanbulluların kullanımı. Bu yılın ilk çeyreğinde 4 farklı proje kapsamında 34,2 kilometrelik raylı sistem hattımızı ve üzerindeki 18 istasyonumuzu hizmete açacağız. Fatih’in bize emaneti olan bu aziz şehri, yapılan metroları dahi yapamayan, kendi beceriksizliğinin sorumluluğunu sıradan vatandaşa yükleyen zihniyetin insafına bırakmadık ve bırakmayacağız. Çünkü biz bu şehre ve insanlarına tarifsiz bir sevgi ve şefkatle bağlıyız.

SEÇİM TAKVİMİ ÇALIŞIRKEN MASKELER DÜŞÜYOR: 31 Mart seçim takvimi ilerledikçe maskeler düşüyor. Herkesin gerçek niyeti ortaya çıkıyor. Kimin şehrine aşkla hizmet ettiği, kimin 5 yıldır üç dönüm bahçesi olan Osman gibi zamanını boşa harcadığı ortaya çıkıyor. Sandıkta millete hesap verme günü yaklaşırken bazı insanların dizlerinin titrediğini, pantolonlarının alev almaya başladığını görüyoruz. Ülkenin ikinci büyük partisinin çaylak liderinin birkaç gün önce belediye başkan adaylarına ilişkin yaptığı skandal açıklama, muhalefetteki paniğin bir işareti. Nedir, illerde farklı partilerden adayların olması bir oyundur, bir tuzaktır. Bakın bunu çok açık söylüyorum. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böyle bir açıklamaya rastlayamazsınız. Milli iradeye saygı duyulan hiçbir ülkede muhalefet partisinin çoğulcu demokrasinin gereği olan rekabetten korktuğunu, rakiplerinin çokluğu karşısında kavgacı davrandığını göremezsiniz. Sorunun en vahim yanı ise suçladığı partilerin 8 ay öncesine kadar Türkiye’yi birlikte yönetmeye talip olan siyasi yapılar olması.

ALTILI MASA’DA BUNLAR BİR ARADA DEĞİL MİYDİ: Altılı Masa’da birlikte değil miydiler? ‘Gerekirse 16 kişilik masa da kurarız’ diyenler onlar değil miydi? Şimdi onlara ne oldu? Olay bu. Daha birkaç gün öncesine kadar işbirliği görüşmeleri yaptığı partileri, daha içtikleri çayın dumanı dağılmadan vatana ihanetle suçlamak, siyaset yaptığı kişileri de ihanetle suçlamak tam bir siyasi ihanet örneğidir. dar görüşlülük. Gençler, Kağıthane’de sandıkların patladığını görmek istiyorum. Buna hazır mısın? Kimseyi kırmayacaksın, onlara sahip çıkacaksın. Nefret diliyle değil, kucaklayıcı bir dille konuşacaksınız. Üzerinde kurulan vesayet zincirlerini kırma iradesi göstermek yerine sağa sola sataşarak olgunluğunu kanıtlamaya çalışan bir kişinin ne kendi partisine ne de Türkiye’ye hiçbir faydası olmayacaktır. Ancak nasıl ki ortak bir adayla seçim yapılması demokratik bir formül ise, her partinin kendi adayını göstermesi de oldukça yaygındır. Ortak belediye başkan adayının belirlenmesi için Cumhur İttifakı içindeki diğer siyasi partilerle de görüşmelerde bulunduk. Halen görüşmelerimizi sürdürdüğümüz taraflar var. Anlaştığımız illerde birlikte yürüyoruz, anlaşamadığımız il ve ilçelerde de demokratik yarışın hazırlıklarını yapıyoruz ama kimseyi ihanetle, şımarıklıkla, gafletle, aldatılmakla, bilinçsizlikle itham etmiyoruz. Neyse. Çünkü seçim nasıl yapılırsa yapılsın sonuçta kararı halk verecek.

31 MART’TA KÜSTÜ ZİHNİYET HAK ETTİĞİ DERSİNİ ALACAKTIR: Bu konuda ne diyoruz? Yine İstanbul. Millet verilen sözlere bakacak. Bunları kalbinin ve aklının terazisinde tartacak ve şehrini hangi belediye başkanına göre yönetmek istiyorsa, özgür iradesiyle seçimini yapacaktır. Her zaman olduğu gibi sandık iradesine saygı duyacağız. Bütün bunlar ortadayken, milletin iradesine ipotek koymak demokrasinin değil diktatörlüğün tezahürü olabilir. Aslında bu ifadeler onların çarpık zihin dünyalarında nasıl bir Türkiye, nasıl bir demokrasi hayal ettiklerini gösteriyor. Millet iradesinin açık oylama, kapalı sayım yoluyla gasp edildiği tek parti faşizminin hasretini hâlâ yaşıyorlar. Ne yazık ki bu partinin liderleri değişse de demokrasiye karşı tahammülsüzlükleri değişmiyor. Yıllar geçiyor ama faşist kodlarında zerre kadar gerileme yok. İnşallah 31 Mart’ta sandıktan çıkacak güçlü iradeyle, başta İstanbul olmak üzere her yerde demokrasiden korkan, çoğulcu demokrasiden korkan bu kibirli zihniyet, hak ettiği dersi alacaktır. “Büyükşehir belediye başkan adayımız Murat Kurum, geçtiğimiz günlerde İstanbul’un kronik sorunlarına ilişkin kapsamlı, detaylı ve pratik çözüm önerilerimizi İstanbullularla paylaştı.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu